2025-02-15
Yönetemeyen Bir İktidarla Karşı Karşıyayız
Uzun bir süredir, yönetim becerilerini tümüyle kaybeden bir iktidarla karşı karşıyayız maalesef. İmparatorluklar gibi, yükseliş ve duraklama dönemi geride kaldı, artık AK Parti iktidarının gerileme dönemini yaşıyoruz. Onunla birlikte elbette Cumhur İttifakı’nın da gerileme dönemine şahitlik ediyoruz. Öyle ya İktidara her istediğinizi yaptıracaksınız. Ama hiçbir suçuna, kusuruna ortak olmayacaksınız. Böyle ortaklık mı olur? Ortaklıkta kar-zarar ortaktır. Bugün, AK Parti iktidarının, Türkiye’yi ekonomik iflas ve toplumsal çöküşe sürükleyen politikalarından AK Parti kadar, ortağı MHP de sorumludur. Aziz Milletimiz, yaşananların hesabını AK Parti’den soracağı gibi MHP’den de soracaktır. MHP’den soracak da CHP’den sormayacak mı? Tabii ki CHP’den de soracak. “Efendim onlar muhalefet.” Evet, onlar muhalefet, ama muhalefet, muhalefet görevini yapmıyor, yapamıyor, sarı sendikacılık yapıyor. Bolu Kartalkaya’da canlarımız yanmış, asıl sorumlular iktidar ortakları tarafından saklanmış, 78 canımızın hesabı, sadece birkaç bürokrat ve otel sahibinin üzerine kalmış. Ana Muhalefet CHP, daha tarihi belli olmayan bir Cumhurbaşkanlığı Seçiminin adayını belirlemenin ön seçim kavgasını yaşıyor. “İstifası beklenen Kültür ve Turizm Bakanı konuşulmasın, ekonomi konuşulmasın, deprem bölgesinde konteyner kentlerdeki yokluklar, yoksulluk ve çaresizlikler konuşulmasın” diyen iktidarın değirmenine su taşıyor. “Efendim, Fatih Erbakan da adaylığını” açıkladı. Açıkladı ama, Fatih Erbakan zaten Genel Başkan olarak tabii aday. Sen de kendin aday olacaksan, yap açıklamanı hayırlı olsun. Aday değilse nedir bu önseçim telaşıyla bu kadar olumsuzluğun üzerine şal örtme çabası? “Ekrem İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı?” Ne aceleniz var Allah aşkına? Önce hep birlikte, Türkiye’yi erken seçim sürecine taşımamız daha doğru olmaz mı? İşte Sayın Cumhurbaşkanı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremlerinin yıldönümünde bile konudan uzaklaşarak “Eyy Ekrem…” diye konuşmaya başladı. Bunun adı, “cambaza bak cambaza” siyaseti değil de nedir? Millet cambaza bakarken, iktidar yandaşların kazancına kazanç katıyor, ülkeyi yoksullaştırıyor, milleti gerçek gündeminden uzaklaştırıyor. Bakınız son bir haftada, sadece Ankara ve İstanbul’da sahte içkiden ölen insan sayısı 103. Sahte içkiden 2 ilde yoğun bakımda yatan kişi sayısı da 20. Yani ölü sayısının daha da yükselmesi an meselesi. Gerçek bir hukuk devletinde sahte içkiden birkaç günde 103 kişinin ölmesi üzerine; hükümet düşer, bakanlar istifa eder, yer yerinden oynar. Türkiye’de daldaki yaprak bile oynamadı. Bu durum normal değil. Sahte balı duyduk. Taklit ve tağşiş edilmiş gıdaları duyduk. Köftenin içindeki domuz etini, tek tırnaklı etini duyduk. Genetiğiyle oynanmış ürünlerin vatandaşa yedirildiğini duyduk. Sahte içkiyi ise, ilk kez bu hükümetin vergi politikaları sayesinde duyduk. Bu nasıl bir düzendir, nasıl bir yönetimdir? 103 kişi sahte alkolden ölüyor, devlet sadece ölü ve yaralı sayısı açıklıyor. Kontrol görevi kendisinde olan Tarım ve Orman Bakanlığı nerede? İzlediği vergi politikalarıyla Türkiye’yi adeta sahte ve kaçak ürün cehennemine çeviren Hazine ve Maliye Bakanlığı nerede? Kartalkaya Otel Faciasından yakayı kurtarmış görünen Kültür ve Turizm Bakanı nerede? “Her şey dahil” satışlar yaptığı kendi oteller zincirinin müşterileri korkmuyor mu sahte içkilere bağlı ölümlerden? İktidar, yönetme becerisini kaybettiği gibi denetleme ve hesap sorma becerisini de kaybetmiştir. Kartalkaya faciasında 78 canımızın yanması da bu denetimsizliğin ve yönetememenin sonucudur. Sahte içki faciasında 1 haftada 2 ilde 103 kişinin zehirlenerek ölmesi de bu denetimsizliğin ve yönetememenin sonucudur. Maden facialarında da deprem facialarında da durum bundan farklı değildir. Çare, Türkiye’yi erken seçime taşımaktır. Çözüm; hukuku askıya alan, gazetecileri ve siyasetçileri tutuklu yargılayan, kendi hukukun- dan başka hukuk tanımayan, özgürlüklere saygı duymayan mevcut yönetimi değiştirmektir. Bizim de hedefimiz ve isteğimiz bir an evvel milletin hakemliğine müracaat etmektir. Suat KILIÇ Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı