2024-09-19

Siyasi İşler Başkanı Ve Parti Sözcüsü Suat Kılıç, MYK Sonrasında Basın Açıklamasında Bulundu

PDF İndir

DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali BABACAN, Genel Başkanımız Sayın Dr. Fatih ERBAKAN Bey’e bir ziyarete bulundular.

Sayın Babacan’ın parti yöneticileriyle birlikte gerçekleştirdiği bu çalışma ziyaretinde Türkiye gündemi değerlendirildi. Bilindiği üzere 1 Ekim 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni yasama yılının açılışını gerçekleştirecek. Deva Partisi, Yeniden Refah Partisi ve diğer siyasi partilerin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılacak çalışmalarla Türkiye’nin gündemi- ne daha fazla tesir etmeleri, insanlarımızın refahına daha fazla katkı sağlayacak işbirliklerini geliştirmeleri yönünde fikir alışverişinde bulunulmuştur.

Türkiye’de elbette ki iktidar partileri olduğu gibi muhalefet partileri vardır. Bütün bu partilerin varlığı, çok partili siyasal hayatın en temel gerekliliğidir. Yeniden Refah Partisi, bu partiler arasında önemini koruyan ve her geçen gün üye sayısıyla birlikte önem katsayısını da artıran bir siyasi parti olarak tezahür etmektedir.

Tüm siyasi partilerin, iktidar karşısında Türkiye adına doğruları söylemeleri siyasetin de hukukun da vicdanın da gereğidir. Yeniden Refah Partisi, bu doğrultuda “doğruya doğru, yanlışa yanlış” stratejisini baştan itibaren ortaya koymuş ve iktidarın doğrularına doğru derken yanlışlarını da açık sözlülükle eleştirmekten geri durmamıştır. Türkiye için, halkımız için “doğruya doğru, yanlışa yanlış” demeye devam edeceğiz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış politikamızın gereğine uygun yaklaşımı olan tüm siyasi partilerle de işbirliği imkânlarını geliştirmeye devam edeceğiz. Herkesin, doğruları birlikte överken yanlışları birlikte vurgulaması Türkiye’nin hayrınadır, Türkiye’nin yararınadır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış siyasetinden en fazla yararlanacak olan da iktidar bloğunun kendisidir.

Ne mutlu ki Türkiye’de bugün, iktidarın doğrusuna doğru derken yanlışlarının da altını çize- bilen bir muhalefet anlayışı vardır. Yapıcı eleştiriler yapan bir muhalefetin varlığı geçmişteki yıkıcı muhalefetin karşısında bugünkü iktidar için bir şanstır. Halkımızın bu muhalefet an- layışına daha fazla prim vermesini, daha fazla sahip çıkmasını, daha fazla desteklemesini bekliyoruz.

Merkez Yürütme Kurulumuzun öncelikli gündem maddelerinden biri Türkiye’nin ekonomisi maalesef ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisinde ciddi küçülmeler yaşanıyor.

Sayın Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi ve maliye politikalarının başarısızlığı her geçen gün biraz daha kendini hissettiriyor. Mutfaktaki yangın büyüyor. Enflasyon canavarı dizginlenemiyor. Çarşıya, pazara bakıldığında, toptancı halinde bile fiyatların yüksekliği maalesef vatandaşımızı kazancıyla geçinemeyecek hale getirmiştir. En düşük emekli aylığı yetmediği gibi asgari ücret aylardır açlık sınırının altında seyretmeye devam ediyor. Daralan talebi ve buna bağlı enflasyondaki nispi gerilemeyi başarı gibi sunmak ekonomi yönetimi açısından kurtuluş değildir.

İnsanlarımızın refahı gerilemektedir. Ekonomi küçülürken talep daralmakta, talep daralırken zorunlu çıktı olarak Türkiye’deki işsizlik sayısı en yüksek rakama ulaşmış bulunmaktadır. Ekonomide sadece ihracat rekorlarından değil, işsizlik rekorlarından da söz etmenin zamanı gelmiştir. İktidar, enflasyonu hesap ederken geçinemeyen milyonların haline de çare üretmek mecburiyetindedir.

Türkiye maalesef bugünkü ekonomi yönetimiyle sadece enflasyonu ve sadece faiz oranlarını konuşan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’nin acilen üretime dönmesi lazımdır. Ekonomi yönetiminin bu çıkmazdan Türkiye’yi behemehâl çıkartması lazımdır.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Amerika Birleşik Devletleri arasında akdedilen ortak savunma işbirliği anlaşması Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit mahiyetindedir.

NATO müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri’nin, Akdeniz’de tansiyonu yükseltmeye matuf Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile sınırlı böyle bir adım atmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki bu anlaşmanın etkisizleştirilmesi yönünde atacağı tüm adımları destekliyoruz.

Konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalar İstanbul Milletvekilimiz ve Genel Başkan Yardımcımız Sayın Doğan Bekin tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen basın toplantısında seslendirilmiştir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bu anlaşma bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecektir. Doğu Akdeniz’deki maden rezervleri, hidro- karbon yatakları, petrol ve kömür rezervleri, buna bağlı doğal gaz rezervleriyle ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan yakınlaşması bölgedeki ilişkileri bozucu mahiyettedir.

Dünyanın ve bölgemizin yeni bir krize ihtiyacı yoktur. Dünyanın ve bölgemizin beklentisi; özellikle NATO gibi, Birleşmiş Milletler gibi, çok uluslu ve Türkiye’nin de kurucu üye olduğu örgütlerin barışa, istikrara katkı yapmalarıdır. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin himayesindeki İsrail’in bölgede oluşturduğu terör iklimi zaten dünyanın barışına yeterince zarar vermektedir. Ölen masum sivillerin sayısı 40 bini aşmış olmasına rağmen; sözde barış görüşmeleri, uyduruk ateşkes görüşmeleri çerçevesinde masumlar ölmeye, İsrail saldırgan tutumunu sürdürmeye, devlet terörünü devam ettirmeye teşvik ediliyor. Bunlarla ilgili olarak alınması gereken kararlar alınmalıdır. Atılması gereken adımlar atılmalıdır. Yeniden Refah Partisi, bu yönde alınacak kararlar ve atılacak adımlarda da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni destekleme cihetinde hareket edeceğini bu vesileyle beyan etmektedir.

Genel Başkanımız Dr. Fatih ERBAKAN liderliğinde partimizin yetkili kurulları ve MYK üyeleri olarak bizler Anadolu’nun bütün illerini ziyaret ediyoruz.

Hem üye kayıtlarımızı yeniliyor ve güncelliyor hem de Yeniden Refah Partisi’nin istikrarlı bü- yüme sürecini devam ettirme faaliyetlerini ve gayretini sürdürüyoruz. Bu bağlamda Eylül ve Ekim aylarında yine Genel Başkanımızın liderliğinde Anadolu’nun birçok ilinde programlar gerçekleştirilecektir. Hemen ifade edeyim. Yarından itibaren başlayacak olan süreçte Elazığ, Bingöl ve Diyarbakır illerimiz ziyaret edilecektir. Önümüzdeki hafta Trabzon ve Giresun ile birlikte Samsun ilimiz ziyaret edilecektir. Bir sonraki hafta Muş, Batman, Bitlis ilerimize genel başkanımızla birlikte ziyaret programları gerçekleştirilecektir.

Bu arada Merkez Yürütme Kurulu üyelerimiz de Türkiye genelinde “Anadolu Buluşmaları Programları” kapsamında üye kayıt faaliyetlerine, halkımızı, esnafımızı, vatandaşlarımızı zi- yaret programlarına aynı şekilde geceli gündüzü devam edecekler.

Yeniden Refah Partisi’nin büyümesi bir tesadüf değildir. Yeniden Refah Partisi’nin büyümesi sürpriz değildir. Yeniden Refah Partisi’nin büyümesi hormonlu bir büyüme de değildir. Ye- niden Refah Partisi aklın gereği olan çalışmaları yapmakta, insanların kalbine dokunmakta, semeresini üye kayıt sayılarıyla, oy oranlarıyla almaktadır.

Partimiz yerel seçimlere kadar büyümesini sürdürdüğü gibi yerel seçimlerden bugüne de yapılan anketler göstermektedir ki Yeniden Refah Partisi ayrılan belediye başkanlarının varlığına rağmen– büyümesine devam etmektedir. Ayrılan belediye başkanları, halkımız tarafından tenkit edilmekte, Yeniden Refah Partili seçmenin oylarına ihanet ettikleri düşünülmektedir. Bu bağlamda, gücümüzü artırmaya devam ettiğimiz gibi vatandaşlarımıza da sokakta, sahada, çarşıda, pazarda dayanışma çağrımızı bir kere daha yineliyoruz.

Tüm teşkilatlarımıza sizler aracılığıyla şu mesajı iletiyorum: “Önümüzdeki iki hafta içinde ziyaret edeceğimiz dokuz ilin adını verdim. Ondan sonraki haftalarda diğer illerimize ziyaret programları devam edecek. Her bir ilimiz ve il teşkilatımız her an genel merkezin ziyaretine açık olacak şekilde faaliyetlerini yoğunlaştırmalı, enerjisini artırmalıdır”. Kendilerine çalışmalarında başarılar diliyoruz. Gayretlerinden dolayı da tebrik ve takdirlerimizi iletiyoruz.

Anayasa’nın 4. Maddesi’ne ilişkin yöneltilen soruya cevaben;

Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1., 2., 3. ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır.

Neden olumlu yaklaşmamaktadır? Türkiye’de, anayasa değişimini herhangi bir partiye göre yapmak mümkün değildir. Türkiye’de anayasa değişimini toplumun herhangi bir kesimine göre yapmak da mümkün değildir. Anayasalar temel metinlerdir. Toplumsal uzlaşılar ve toplumsal sözleşmelerdir. Anayasanın, toplumun genelinin heyecan ve hissiyatını yansıtan ve hepimizi bir arada tutan maddeleri içermesi gerekmektedir.

Anayasa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de yapılacak olsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’n- de oylandıktan sonra referanduma da taşınacak olsa toplumun genelinin görüşlerini yan- sıtmak mecburiyetindedir.

Elbette ki hiçbir beşeri metin kutsal değildir. Hiçbir beşeri metin kusursuz da değildir, ek- siksiz de değildir. 100 maddenin 99’una katılır birinden rahatsızlık duyabilirsiniz. Bu herkes için geçerlidir. Öyleyse ortak uzlaşıyı yansıtan, mutlak mutabakatı değil ama çoğunluğun uzlaşısını yansıtan ve bizi bir arada tutan anayasa metinlerine sahip çıkmak hepimiz için gerekliliktir. Türkiye’nin başkentini, resmi dilini, milletin temel değerlerini, devlet şeklimizin cumhuriyet olduğunu tartışmanın hiç kimseye, hiçbirimize bir faydası yoktur.

4. maddeyi ortadan kaldırmak, diğer üç maddeyi tartışmaya açmak anlamına gelecektir. Türkiye’nin bugün ihtiyacı bu değildir. Türkiye’nin bugün için ihtiyacı anayasa tartışmalarına girmek de değildir. Türkiye’nin bugün acil ve acılı gündemi ekonomidir, geçim problemidir, açlık sınırının altında kalan maaşlardır. Anayasaya değil, ekonomiye bakmalarını hükümet mensuplarına da tavsiye ediyoruz.

 

Suat KILIÇ

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Siyasi İşler Başkanı