2024-10-18
Siyasi İşler Başkanı Ve Parti Sözcüsü Suat Kılıç'ın Gündem Değerlendirmesi
Artçı da olsa şiddeti 6’nın altında da olsa depremler artık her zaman olduğundan daha fazla ürkütüyor, tedirgin ediyor. Depremler kadar depreme hazırlıksızlık da maalesef kaygıları derinleştiriyor. Hafta içinde başta Malatya Kale olmak üzere ülkemizde yaşanan ve çevre illerde de tedirginliğe neden olan depremlerden etkilenen vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu vesile ile Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden 11 ilde etkilenen vatandaşlarımızın mağduriyetlerine de bir kez daha dikkat çekiyoruz. Birçok ilde hayata konteyner kentlerde ağır aksak devam ediliyor. Kısmen kalıcı konutlara geçilse de hayat büyük ölçüde konteynerlerde devam ediyor. Bu koşullarda kış geliyor ve mağduriyetler derinleşiyor. Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere genel ve yerel tüm yetkililerden ağır kış koşulları öncesi gerekli önlemleri alarak olası mağduriyetlerin önüne geçmelerini bekliyoruz. Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de ne yazık ki halen İstanbul gibi en büyük metropolümüz de dahil olmak üzere gerekli ve yeterli önlemler alınmamakta, yetkililer sorumluluğu birbirlerinin üzerine atmayı tercih etmektedir. İstanbul’da Hükümet ve Belediye eliyle gerçekleşmesi gereken kentsel dönüşümlerdeki yavaşlık, asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat depremlerinden alınması gereken dersin çok uzağında olduğumuzu düşündürmektedir. Maalesef İstanbul’u yönetenler, Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlandıkları kadar olası İstanbul depremine hazırlanmaya gerek duymamaktadır. Türkiye bu koşullarda yeni anayasa çalışmalarına odaklanmaya çalışıyor ama güncel kronik sorunlara odaklanmak ve çözümler bulmak için yeni anayasa değil iyi niyet ve irade gerekiyor. Yeni anayasadan ziyade önceliğimiz depremlere hazırlanmak ve kentsel dönüşümleri yapmaktır. Depremden etkilenen afet bölgesindeki vatandaşlarımızı kış koşullarına hazırlamaktır. Gündem anayasa ile doldurulmaya, geçim darlığı unutturulmaya çalışılıyor. Açlık sınırının altında kalan asgari ücretin insanca yaşam düzeyine çekilmesi gereken yeni anayasa değil, gayrettir, samimiyettir. 12 bin 500 lira ile geçinmeye çalışan emeklilerimize nefes aldıracak olan, yeni anayasa değil kaynak ve imkânların halk için kullanılmasıdır. İsrafı durduracak olan, şatafatı bitirecek olan, imtiyazlı holdinglerin kursağından halkın lokmasını kurtaracak olan yeni anayasa değil, istektir, iradedir. Ehliyetsizliği, liyakatsizliği, adaletsizliği bitirecek olan yeni anayasa değil; dirayettir, ferasettir, basirettir. Hasılı, bu gündemleri unutturmak için uydurulan yeni anayasa gündemine kapılmıyoruz. Ama yine de ortada bir teklif olmamasına rağmen üzerinde çalışıyoruz. Yeni anayasa olmasın mı? Olsun tabii. Sivil anayasa olmasın mı? Olsun tabii. Ama her şey yerli yerinde olsun. Önceliğimiz geçim olsun. Söyleyecek çok sözümüz var. Yeniden Refah Partisi olarak; “Doğruya doğru, yanlışa yanlış” demeye devam ediyoruz. Çok çalışacağız ve inşallah halkımızın hissiyatına her zaman olduğu gibi biz tercüman olacağız. Suat KILIÇ Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı